Üçüncü dünya savaşı son dakikada önümüzdeki haftaya ertelendi

Üçünçü dünya savaşı

"Obama, 3. Dünya Savaşı’nı Önümüzdeki Haftaya Erteledi"

"Eğer Başkan Obama gerçekten, Netanyahu’nun büyük bir Ortadoğu savaşı başlatma emirlerine karşı pasif-agresif direniş oyunu oynuyorsa, Obama’nın Gizli Servis timinin Kennedy’ninkinden daha sadık olduğu umulmalıdır."

Dr. Kevin Barrett 

Press TV 

ABD Başkanı Obama Cumartesi günü, Üçüncü Dünya Savaşı'nın ertelendiğini duyurdu. 

Obama, Suriye'yi tek taraflı olarak bombalamak ve Rusya'yla nükleer çatışmaya kadar gidebilecek bir bölgesel yangın yaratmak yerine, dünyayı havaya uçurmadan önce Kongre onayı aramaya karar verdi.

Obama'nın sürpriz hareketi gözlemcilerde – özellikle de mutlu bir şekilde dünyaya Obama'nın Cumartesi gününden itibaren Suriye'yi bombalayacağı güvencesi veren İsrailli liderler ve lobicilerde – afallama yarattı.  

Obama'nın hareketi, gezegen çapında dehşet verici bir nükleer soykırımın en azından sekiz gün daha yaşanmamasını muhtemel kılıyor. 9 Eylül günü ABD Kongresi bir aylık tatilinden döndüğü zaman, yasa koyucular insan uygarlığını yok etme riskine girip girmemeye karar verecekler.

Obama'nın bir hafta daha erteleme ve dünyayı koruma kararı, ilk bakışta göründüğünden daha cesur olabilir. Obama, Suriye'yi bombalaması için İsrail'den ve Amerikan lobisinden gelen büyük bir baskı altındaydı. Konuşmasında geçecek “beş dakika içinde bombalamaya başlıyoruz” sözleri – veya bu anlama gelecek kelimeler – yazılmıştı bile. Başkan'ın yapması gereken tek şey prompter cihazına bakmak ve bu konuşmayı yapmaktı. Hiç kimse, Kongre onayının aranacağını düşünmedi bile.

Yahoo News bundan sonra neler olduğunu anlattı: “Yardımcıların söylediğine göre bundan sonra, yerel saatle akşam 6 dolaylarında Obama, Genelkurmay Başkanı Denis McDonough ile birlikte 45 dakikalığına Beyaz Saray'ın Güney çimenlerinde yürüyüşe çıktı. Başkan bu yürüyüş sırasında, Kongre'ye gitmek istediğini söyledi.”

Obama'nın bazı danışmanları, Başkan'ın son dakikada Üçüncü Dünya Savaşı'nı ertelemesine güçlü bir şekilde karşı çıktı.

Yine Yahoo News'in haberi,  Yönetim'in Kongre üzerinde Suriye'ye yönelik bir ABD saldırısını nasıl zorlaştıracağını izah ediyor: “Sadık müttefik İsrail'in güvenliğine yönelik potansiyel tehdit vurgulanacak.” Kongre'deki tartışma, büyük oranda Suriye'ye saldırıya karşı çıkan Amerikan halkını, Kongre'yi cebinde tutan ve bir ABD saldırısı için bastıran Siyonist lobiyle karşı karşıya getirecektir. 

Obama gerçekten de Kongre'nin Suriye'ye saldırmaya izin vermesini istiyor mu? Dünyayı havaya uçuran başkan olma riskine girmeyi istiyor mu? Yahut gizliden gizliye Amerikan halkının, Kongre'yi savaş planına karşı oy vermeye zorlamasını ümit ediyor olabilir mi?

“Obama'nın Kennedy Anı” başlıklı makalesinde Richard Sheck, Obama'nın siyasi geleceğini – hatta hayatını – riske etmeden doğrudan doğruya şahinlere karşı duramayacağını ileri sürüyor:

“Pek çok yazar John Kennedy'nin, Soğuk Savaş'ın zirvesinde, askeri-endüstriyel bloğun taleplerine direndiği için suikasta uğradığı spekülasyonunda bulundu… 50 yıl sonra tarih tekerrür ediyor gibi görünüyor; Başkan Obama'nın ani ‘fikir değişikliği' onu, beklenen Suriye saldırısı ile Ortadoğu'da şiddet düzeyini arttırmaya hevesli olan kişilerden gelebilecek ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya getiriyor.

“Başkan, bölgede daha büyük bir savaş için planları erteleyerek ve belki de zorlaştırarak, siyasi sermayesinin önemli bir bölümünü riske etti ve kendisini, - istifa yoluyla, görevi kötüye kullanma suçlamasıyla ya da daha kötü şekilde – gittiğini görmek isteyenlerin yoluna yerleştirdi.”

Eğer Sheck haklıysa, Obama Amerikan halkının ayağa kalkmasını ve Kongre'ye “Suriye'yle savaşa hayır!” demesini umuyor demektir. Bu, Obama'ya, 3. Dünya Savaşı'na başlamaktan kaçınmak için ihtiyaç duyduğu siyasi kılıfı sağlayacaktır.

Sorumluluğu Kongre'ye havale ederek 3. Dünya Savaşı'nı bir hafta ertelemek Nobel Barış Ödülü'nü pek hak etmese de, genel olarak aciz olan Obama'nın aldığı kararlar içinde daha bilgece ve daha cesur bir karar haline gelebilir.

Her ne kadar ABD Başkanı savaş uçaklarının katliamlarını, kabarık askeri bütçeleri, anayasaya aykırı vahşetleri ve diğer korkunç şeyleri onayladıysa da, en azından Ortadoğu'da daha geniş bir savaş başlatması için Netanyahu'dan ve Siyonist lobiden gelen baskıya direnmiştir.  Başkan'ın hayatına yönelik Siyonist tehditlere ilişkin dedikodular sık sık ortaya çıkmıştır. Atlanta, Georgia'da yayınlanan Jewish Times gazetesinin editörü Andrew Adler, İsrail'e Başkan Obama'ya suikast düzenleme çağrısı yapan bir başyazı bile yayınladı. Neden? Çünkü Obama Netanyahu'nun İran'a saldırma emirlerine itaat etmeyecek.

Ve Suriye'nin yıkılmasındaki temel mesele de, Netanyahu'nun uzun süredir arzuladığı İran saldırısı için kapıyı açmaktır.

Eğer Başkan Obama gerçekten, Netanyahu'nun büyük bir Ortadoğu savaşı başlatma emirlerine karşı pasif-agresif direniş oyunu oynuyorsa, Obama'nın Gizli Servis timinin Kennedy'ninkinden daha sadık olduğu umulmalıdır.

Obama, sorumluluğu Kongre'ye atarak Siyonistlere şunu diyor olabilir: “Tamam, bu sizin projeniz, o yüzden onu kendiniz yapın. Eğer bunu pratikte elinizde tuttuğunuz Kongre'den geçiremezseniz, sizin kör talihiniz. Ben tarihe, tek taraflı olarak, Ortadoğu'da kıyameti getirebilecek bir savaşı başlatma kararı alan bir başkan olarak geçmek istemiyorum. Bundan hoşlanmadığınızı biliyorum. O halde vurun beni.”

Bunu yapmamalarını ümit edelim.

Çev: Selim Sezer