22 Eylül 2013 Pazar

“El Nusra’cılar, kadınları kocalarından zorla alıyor”

el nusracılar
el nusracılar

‘Kadınlara Allah adına el koyuyorlar’CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, bölgedeki kampları gezdi. Mültecilerden Suriye’deki kabusu dinledi ve SÖZCÜ’ye anlattı:

TÜR­Kİ­YE sı­nı­rın­da­ki El Nus­ra gru­bu, in­san­la­rın ka­fa­sı­nı üç de­fa “Al­lah-ü ek­be­r” de­dik­ten son­ra ke­si­yor. Bu gru­bun üye­le­ri, göz­le­ri­ne kes­tir­dik­le­ri ka­dın­la­rı da, yan­la­rın­da ko­ca­sı ya da bir ya­kı­nı olup ol­ma­dı­ğı­na al­dır­ma­dan so­kak­ta dur­du­ru­yor. Bir eli­ni ka­dı­nın om­zu­na ko­yu­yor, ar­dın­dan üç de­fa tek­bir ge­ti­ri­yor ve “Ar­tık bu be­nim ka­rı­m” di­ye­rek alıp gö­tü­rü­yor. Bu­na kar­şı çı­kan­la­rı da, he­men ora­da ya vu­ru­yor, ya da ka­fa­sı­nı ke­si­yor. Bu grup­la­ra, bu uy­gu­la­ma­la­rı yü­zün­den bü­yük tep­ki var.

Yar­dı­ma el ko­yu­yor­lar

Tür­ki­ye, Su­ri­ye­’ye önem­li öl­çü­de yar­dım mal­ze­me­si gön­de­ri­yor. Ora­da zor du­rum­da bu­lu­nan­la­ra da­ğı­tıl­mak için gön­de­ri­len yar­dım­la­ra, si­lah­lı mu­ha­lif grup­lar el ko­yu­yor. Bu yar­dım­lar, da­ha son­ra ka­çak yol­lar­dan Tür­ki­ye­’ye so­ku­lup, ucuz fi­yat­la sa­tı­lı­yor.

Böl­ge ca­sus kay­nı­yor…

Ga­zi­an­tep, Ha­tay, Şan­lı­ur­fa ve Ki­lis baş­ta ol­mak üze­re sı­nır il­le­rin­de, pek çok ül­ke­ye ait yar­dım amaç­lı si­vil top­lum ku­ru­lu­şu fa­ali­yet gös­te­ri­yor. Bun­la­rın, in­sa­ni yar­dım­dan çok ca­sus­luk fa­ali­yet­le­ri yü­rüt­tü­ğü be­lir­ti­li­yor. Böl­ge­nin ajan kay­na­dı­ğı­nı bü­tün yet­ki­li­ler bi­li­yor.

Ga­zi­an­tep üs­le­ri ol­du

Be­nim Gaziantep’teki kamp­la­rı gez­di­ğim dö­nem­de, Su­ri­ye­li mu­ha­lif­le­rin üst dü­zey yö­ne­ti­ci­le­ri hem ken­di ara­la­rın­da, hem dev­let yet­ki­li­le­riy­le Ga­zi­an­te­p’­te gö­rü­şü­yor­du. Esad kar­şıt­la­rı, Ga­zi­an­te­p’­i ade­ta bir üs gi­bi kul­la­nı­yor. Bu­luş­ma, top­lan­tı yap­ma ve ka­rar al­ma ye­ri ola­rak Ga­zi­an­te­p’­in se­çil­me­si, cid­di bir gü­ven­lik so­ru­nu da ya­ra­tı­yor.

Gü­ven­lik ris­ki yük­sek…

Kamp dı­şın­da bu­lu­nan Su­ri­ye­li­le­r’­in ne­re­de ol­duk­la­rı, kaç ki­şi ol­duk­la­rı bi­lin­mi­yor. Bu du­rum, gü­ven­lik yö­nün­den de bü­yük bir risk oluş­tu­ru­yor. Sı­nır il­çe­miz Kar­ka­mı­ş’­ta bir par­ka git­tim. Bir tek Türk va­tan­da­şı yok­tu. Her ta­raf Su­ri­ye­li do­luy­du. Mül­te­ci­ler, iş­yer­le­rin­de ucuz iş­gü­cü ola­rak gay­ri in­sa­ni şart­lar­da ça­lış­tı­rı­lı­yor­lar. Fu­huş al­mış ba­şı­nı yü­rü­müş.
Su­ri­ye­li­ler ara­sın­da, PKK’­nın bu ül­ke­de­ki ko­lu olan PYD’­ye des­tek yüz­de 10-15’ler ci­va­rın­day­dı. Ancak des­tek yüz­de 50’le­re ka­dar çık­mış du­rum­da.

Er­do­ğa­n’­a bed­du­a edi­yor­lar

Ül­ke­miz­de çok zor ko­şul­lar al­tın­da bu­lu­nan Su­ri­ye­li­ler, olay­la­rın bu ha­le gel­me­sin­de Baş­ba­kan Tay­yip Er­do­ğa­n’­ın ro­lü ol­du­ğu­na ina­nı­yor­lar. Tür­ki­ye­’nin, Su­ri­ye­’yi terk et­me­le­ri için ken­di­le­ri­ni teş­vik et­ti­ği­ni an­la­tı­yor­lar. Bu­gün içi­ne dü­şü­rül­dük­le­ri du­rum­dan da Er­do­ğa­n’­ı so­rum­lu tu­tu­yor ve ona bed­du­a edi­yor­lar.




****

MUHALİFLERİN "CİHAD NİKAHI" DEDİĞİ MUT'A NİKAHI HALKA HALKA YAYILIYOR.

Kadınlarla saatlik ya da günlük nikah yapıyorlar.

Tunus İçişleri Bakanı'ndan 'cihad el nikah' açıklaması


AFP haber ajansının aktardığına göre Bakan bin Ciddu, Ulusal Kurucu Meclis'te milletvekillerine seslenerek, "20, 30, 100 militanla birlikte oluyorlar. 'Cihad el nikah' adına cinsel ilişkiye girdikten sonra hamile kalıp geri dönüyorlar" diye konuştu.

Bin Ciddu kaç kadının İslamcı savaşçıların çocuğunu taşır halde ülkeye döndüğünü açıklamadı.

Bin Ciddu, kendisinin göreve geldiği mart ayından bu yana 6 bin Tunuslu gencin Suriye'ye gitmesine engel olunduğunu da söyledi.

Bununla birlikte Suriye'de şu an Beşar Esad rejimine karşı savaşan yüzlerce Tunuslu militan bulunuyor.


***

Oysa Mut'a nikahının haram olduğuna bu ümmet icma etmiştir. Bunun helal olduğunu kabul etmek küfürdür.

Mut'a nikâhı; bir erkeğin, evlenmesi haram olmayan bir kadınla, şahitler huzurunda, belirli bir süre içerisinde ve muayyen(belirlenen) bir ücret karşılığında, karı-koca hayatı yaşamak için yaptığı nikâhtır.

Hatta, mut'a nikâhında, müddetin uzun veya kısa, belli veya belirsiz olması da fark etmez. Böyle bir nikâh, Ehl-i Sünnet âlimlerince bâtıldır, hiçbir surette caiz olmaz. Bu şekilde evlenenler, İslâm hukukuna göre, biribirlerine vâris de olamazlar.

İslâm âlimleri, mut'a nikâhının caiz olmayacağına dâir hükmü, Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz'in, Mekke'nin fethi günü ashabına vermiş olduğu kesin emre dayandırmaktadırlar. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) burada, ashabına şöyle buyurmuşlardır:


"Ey insanlar! Ben size, kadınlarla mut'a yoluyla evlenmenize izin vermiştim. Ancak Allah Teâlâ mut'a nikahıyla evlenmeyi, kıyamet gününe kadar haram kılmıştır. Kimin yanında onlardan biri varsa, serbest bıraksın. Onlara verdiklerinizden de hiçbir şeyi geri almayınız." (Müslim, Sahih, Nikâh, 22)

Öte yandan mut'a nikâhı, evlilik müessesesini, kadının izzet ve itibarını zedelediğinden, islâm'ın temel esas ve gayesine de aykırılık taşımaktadır.

Vefeyâtü'l-A'yân isimli eserde, Abbasî halîfelerinden Me'mûn ile devrin Kâdı'l-kudâtı (baş kadısı) bulunan Yahya bin Eksem arasında geçen bir konuşmaya yer verilir. Halîfe Me'mûn, Şam'a yaptığı yolculuk esnasında bir gün, mut'a nikâhının helâl olduğunu ilân ettiriyor Bunu duyan Kadı Yahya Efendi, âyet ve hadislerden deliller ortaya koyarak Me'mûn a şöyle diyor:

"Cenâb-ı Hakk Kuran-ı Kerim'de, 'Muhakkak ki mü'minler felah buldu... (S. Mü'minûn, 1) buyurduktan sonra bunu takip eden diğer âyetlerde, izdivaç için meşru olan iki yolun, nikâh ve teserrî (câriye) olduğunu beyan ederek; bunların dışına çıkanların, İlâhî hudutları tecâvüz etmiş olacağını bildirmiştir. Mut'a nikâhı, bu iki yolun haricindedir; dolayısıyla zinadır! Hatta zina etmemeğe şart koşan kimse, mut'a nikâhı ile aldığı bir kadınla münâsebette bulunduğunda, hanımı kendisinden boş olur. Hz Ali (r.a.)de, 'Resûlüllah (s.a.v.), evvelce mut'aya izin vermişti. Fakat daha sonra, onun yasak ve haram olduğunu i'lân etmemi bana emretti' demiştir. Binâenaleyh sen, zinanın helâl olduğunu i'lân ettiriyorsun!'

Bunun üzerine halîfe Me'mûn, tevbe ve istiğfar ederek, tekrar, mut'a nikâhının haram olduğunun i'lân edilmesini emretmiştir.


Ehl-i Sünnet'e mensup Müslümanlar'ın, günümüzde bir kısım Şia arasında yaygın olan bu gibi gayr-i meşru münâsebetlerden şiddetle kaçınmaları gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar