1 Nisan 2014 Salı

Almanya'da IŞİD'e operasyon

Almanya'da IŞİD'e operasyon
Almanya'da IŞİD'e operasyon

Almanya'da, Suriye'de faaliyet gösteren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüyle bağlantılı olduklarından şüphe edilen kişilere karşı ülke genelinde geniş çaplı bir operasyon düzenlendi.

29 Mart 2014 Cumartesi

Kesep: Türkiye ve Suriye için Dönemeç mi? Kesep neden bu kadar önemli?




Kesep çatışmaları Ortadoğu’daki Türkiye algısını etkileyen dönüm noktalarından biri mi? Türkiye – Suriye arasında bir savaş ihtimali artık daha mı belirgin? Gazeteci Hediye Levent, sınırın öte yakasından izlenimlerini RS FM için yazdı.

Türkiye-Suriye sınırındaki Kesep’te başlayan çatışmalar, çatışan taraflar ve Türk Hava Kuvvetleri tarafından düşürülen Suriye uçağı günlerdir Türkiye gündeminin üst sıralarında. Türkiye’de “savaşa mı giriyoruz?” gerginliği devam ededursun gelişmelerden aylar önce konuşulmaya başlanan varsayımlara ve senaryolara yenileri eklendi. Görünen o ki, Kesep çatışmaları Suriye’yi, Türkiye’yi ve Suriye dahil Ortadoğu’daki Türkiye algısını etkileyen dönüm noktalarından biri...

Minicik bir kasaba bunca etkiyi tek başına nasıl yapar? “Kesep nerede?” sorusuyla başlayabiliriz.

Öncelikle belirtmekte fayda var; Kesep kasabası ve çevresindeki çatışmalar 2 yıldan fazladır devam ediyor. Kesep sınır kapısının bulunduğu dağlık arazide sık sık çatışma ve bombardıman olsa da kapı, 1 yıl öncesine kadar Türkiye-Suriye arasında açık olan tek sınır kapısıydı. Türkiye tarafından "güvenlik gerekçesiyle" ve tek taraflı olarak kapatılmadan kısa bir süre önce yani geçtiğimiz yıl Nisan ayında o kapıyı kullanarak Türkiye'ye geçiş yapmıştım. Suriye tarafından sınır kapısına ulaşan 2 yoldan biri olan dağyolu kapatılmış, sahil yolundaki askeri kontrol noktaları ise dikkat çekici sayıda artmıştı. Sınır kapısına çok yakın bir mesafede bulunan Kesep kasabasında tedirginlik vardı ancak hayat normal akışındaydı. Kapının kapatılmasının ardından çatışmalara paralel olarak kasaba halkının ayrılmaya başladığı haberleri gelse de Kesep ve çevresi Suriye gündeminin ilk sırasında değildi.

KALAMUN SAVAŞI VE KESEP

Muhalif teröristler, Ammar bin Yasir ve Veysel Karani hazretlerinin türbelerini de bombaladılar.

Muhalif teröristler, Ammar bin Yasir ve Veysel Karani hazretlerinin türbelerini de bombaladılar.


ŞAM – Vakıflar Bakanlığı silahlı terör gruplarının Rakka kentinde sahabe Ammar Bin Yasir ile tabiilerin seyidi Veysel Karani makamına yönelik düzenlediği yıkım eylemlerinin, gerçek İslam’ın portresini karalamak amacıyla destekçileri tarafından finanse edilen kiralık grupların izlediği tekfiri ve karanlık yolun devamı olduğunu belirtti.

AKP hükümetinin silahlı desteği ile saldıran Muhalif teröristlerin yaraladığı askerlere ziyaret

LAZKİYE – İçişleri Bakanı Muhammed Şaar ve Lazkiye Valisi Ahmet Şeyh Abdulkadir, Lazkiye’nin kuzey kırsalındaki Keseb kentinde Erdoğan hükümetinden destekli terör gruplarıyla mücadelelerinde yaralanan ordu, güvenlik ve asayişi koruma güçleriyle vatandaşlardan yaralananları Esad Üniversite, Şehit Zahi Ezrak ve Vatan Hastanelerinde ziyaret ederek durumlarını gözden geçirdi.

Şaar, yaralıların onur kaynağımız olduğunu ve onları takdir ettiklerini belirterek iyileşmeleri ve kendi istekleriyle terörle mücadele için çatışma sahalarına dönmeleri için gereken bütün destek ve gereksinimlerin sunulacağını vurguladı.

Teslim olan yüzlerce muhalif, Suriye Genel Müftüsünün huzurunda serbest bırakıldı

Resimde BEşar Esad'ın solundaki kişi Suriye genel müftüsü ve sünni Ahmet Bedrettin Hassun
Resimde BEşar Esad'ın solundaki kişi Suriye genel müftüsü ve sünni Ahmet Bedrettin Hassun

Müftünün Huzurunda Yüzlerce Kişi Serbest Bırakıldı

DERA – Dera kırsalının kuzeyi Sanamayn Kentinde silahlarıyla teslim olan yüzlerce vatandaş bugün Cumhuriyet Baş Müftüsü Ahmet Bedrettin Hassun’un huzurunda serbest bırakıldılar.

“Türk tankları, Suriye’nin kuzeybatısında teröristlerin taarruzuna destek veriyor”

“Türk tankları, Suriye’nin kuzeybatısında teröristlerin taarruzuna destek veriyor”

ITAR-TASS’ın sorularını yanıtlayan Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Cafari yaptığı açıklamada ‘Debat el Nusra’ ve ‘Ahrar aş-Şam’ radikal gruplarının taarruzuna Türk tankları ile topçu birliklerinin ateş desteği sağladıklarını söyledi.

28 Mart 2014 Cuma

Suriye Türkiye’yi BM’ye şikayet etti. Gerekçe El Kaide terör örgütüne yardım ve yataklık

Suriye Türkiye’yi BM’ye şikayet etti. Gerekçe El Kaide terör örgütüne yardım ve yataklık
Suriye Türkiye’yi BM’ye şikayet etti. Gerekçe El Kaide terör örgütüne yardım ve yataklık
Suriye, Türkiye’yi El Nusra örgütü dahil olmak üzere ülkenin kuzeyindeki silahlı gruplara askerî destekle suçladı. Son birkaç gün içinde BM’ye Türkiye ve İsrail ile ilgili yedi resmî mektup iletildiği bildirildi.

Suriye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Beşar El Caferi, Türk ordusunun Lazkiye kırsalının kuzeyinde silahlı terör gruplarının eylemlerine askerî örtü sağladığı‘ iddiasında bulundu.
Suriye Arap Haber Ajansı SANA'da yer alan habere göre, El Caferi, BM’nin New York’taki merkezinde düzenlediği basın toplantısında İsrail’in de ateşkes bölgesi ve civarında ‚teröristlere‘ destek ve kolaylık sağladığını öne sürdü. El Caferi, son birkaç gün içinde BM Genel Sekreteri, Güvenlik Konseyi Başkanı ve üyelerine Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde ve İsrail'in de ateşkes bölgesi ve civarında bulundukları ihlâller konusunda yedi resmi mektupla dikkat çektiğini belirtti.
'İlk kez aleni destek'

Biliyorlardı ama Jandarmayı ve Emniyeti bilgilendirmediler. | MİT ve el Kaide el ele

Biliyorlardı ama Jandarmayı ve Emniyeti bilgilendirmediler.

Niğde’de bir polis, bir jandarma ve bir vatandaşı öldüren teröristlerin, Türkiye’ye girişlerinin MİT’e bildirildiği ortaya çıktı. MİT, bunu jandarma ve polisle paylaşmamış

27 Mart 2014 Perşembe

Muhalif el Kaide teröristleri Türkiye'ye teşekkür ediyorlar. Peki neden?

Muhalif el Kaide teröristleri Türkiye'ye teşekkür ediyorlar. Peki neden?
Muhalif el Kaide teröristleri Türkiye'ye teşekkür ediyorlar. Peki neden?
Lazkiye kuzey kırsalında 21.03.2014 tarihinde, Türkiye toprakları üzerinden yapılan el Kaide terörist saldırısına katılan terörist sayısı 5000.

Hareketi Ahrar Şam, Nusra Cephesi, Cebel Türkmeni gibi belli başlı terörist örgütlerine İdlib bölgesinden de takviye teröristler katıldı ve yaklaşık 13 terörist tugayı ve 35 terörist taburu saldırdı.

Ermenistan Meclis Başkanı, Suriye’deki Ermeniler için can güvenliği talep etti

Resim yazısı ekle


Ermenistan Meclis Başkanı Ovik Abramyan, Suriye’de muhalifler tarafından Ermenilerin yoğun olarak ikamet ettiği Kesap bölgesine yapılan saldırının, Türkiye topraklarından yönlendirildiğini ifade etti.

Perşembe günü NATO Parlamenter Meclisi Siyasi Komisyonu Başkanı Jose Lelo ile görüşen Ovik Abramyan, “Kesap’a yapılan saldırı bir NATO üyesi olan Türkiye’den yapıldı. Etnik azınlıkların haklarını korumak ve Kesap Ermenilerinin can güvenliğini sağlamak için uluslararası toplumun sesini yükseltmesi gerekir diye düşünüyorum” dedi.

NATO Parlamenter Meclisi heyetinin Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbandyan ile yaptığı görüşmede de Kesap olaylarını değerlendirildi.

Suriye: İsrail ve Türkiye, Suriye'yi savaşa kışkırtıyor

Suriye: İsrail ve Türkiye, Suriye'yi savaşa kışkırtıyor
Suriye: İsrail ve Türkiye, Suriye'yi savaşa kışkırtıyor


Suriye’nin Rusya Büyükelçisi Riad Haddad, İsrail ve Türkiye’nin Suriye’ye karşı gerçekleştirmekte oldukları faaliyetlerin, ülkenin toprak bütünlüğünü ve ulusal egemenliğini tehdit ettiğini, bu sebeple Şam Hükümeti’nin söz konusu eylemlere cevap verme hakkının bulunduğunu söyledi.

TSK, tanklarla ve füzelerle Suriye'deki muhalif teröristlere destek verdi ve Suriye ordusuna saldırdı.

TSK, tanklarla ve füzelerle Suriye'deki muhalif teröristlere destek verdi ve Suriye ordusuna saldırdı.


ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı dün Birleşmiş milletler genel sekreteri, Uluslararası Güvenlik Konseyi ve komitelerine gönderdiği eş mektuplarda Liva İskenderun Bölgesinden girerek Keseb Bölgesine saldıran terör gruplarına Türkiye desteğinin kınanması, bu desteğin kesilmesi ve Türkiye'nin düşmancı davranışlarına son vermesine zorlanması için acil ve etkin adımlar atmasını talep etti.

Bakanlık mektubunda Suriye'nin geçen üç yıl boyunca Türkiye hükümetinin Suriye'nin güvenlik, istikrarı ve egemenliğine karşı bulunduğu ihlaller ve eylemler konusunda BM genel sekreteri ve Güvenlik Konseyi başkanını belgelerle kanıtlanmış olarak sürekli ayrıntılı bilgi verdiğine dikkat çekti. Türkiye hükümetinin tüm bu süre içinde dünyanın her yerinden gelen on binlerce radikal ve tekfirci teröristlere silah, para, barınak ve her türlü destek temin ettiğine dikkat çeken Bakanlık, Suriye ve halkına karşı saldırılarında da Türkiye toprakları üzerinde geri üs ve karargahlar temin ettiğini tüm bunların da belgelerle kanıtlanmış olduğunun altını çizdi.

Bakanlık Türkiye'de rejimin Suriye'yi devlet ve halk olarak yıkma çabalarında başarısız olması ardından Türk ordusunun Türkiye başbakanının talimatlarıyla Suriye'ye çirkef bir saldırıda bulunduğuna dikkat çekti.

Türk ordusuna tabi tank ve topların Suriye'nin kuzeyinde Lazkiye kırsalının Keseb Bölgesine saldıran teröristlerin eylemlerine direk katıldığını belirten bakanlık, Suriye'nin bölge güvenliği açısından Türk ordusunun bu direk saldırısının tehlikesi idrak etmesiyle 21 – 03- 2014 tarihli mektubuyla BM genel sekreteri ve Güvenlik Konseyi başkanına ayrıntılı bilgi takdim ettiğini ifade etti.

25 Mart 2014 Salı

Tehlike kapıda: Hani o füze kalkanı Rusya'ya karşı değildi?



ABD 11 Eylül 2001’de uğradığı terör saldırılarını bahane ederek ilk aşamada özellikle Kafkasya'da füze savunma sistemi yerleştirilmesine karar vermişti. ABD, daha sonra NATO’nun da desteğiyle Doğu Avrupa'ya füze kalkanı kurulması projesini geliştirip yaygılaştırmaya başladı.


Kendi sınırlarının bu denli kuşatılmasına itiraz eden Rusya'ya ise füze kalkanının İran’dan ABD ve Avrupa’ya atılacağı iddia edilen balistik füzelere karşı olduğu anlatıldı. Ama Rusya bu gerekçeyi başından beri hiç ciddiye almıyordu. Sovyetler Birliği’nden ayrılan Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya gibi Doğu Avrupa ülkelerinin ABD'ye bu denli yaklaşmasından rahatsız olan Rusya, bu ülkelere yerleştirilen füze savunma sistemini kendi ülkesine karşı bir tehdit olarak algılıyordu.


Batı, Rusya'nın endişelerini görmezden geldi. 2010 yılında NATO'nun, Devlet ve Hükümet Başkanları esnasında yapılan bir zirvesinde yeni bir stratejik yol haritası çizildi. Bu yol haritasında NATO, bölgesel füze savunmasını artık ittifakın bir ilkesi olarak kabul ediyordu. "Yeni Stratejik Konsept"e göre füze savunmasının genişlemesi için de düğmeye basılmıştı.


Konseptte şöyle deniliyordu:


“NATO, bir bölgesel füze savunma sisteminin komuta ve kontrol merkezi kurmak için kendi aktif kademeli harekât balistik füze savunma sistemini genişletmeyi kabul etmelidir.”


İRAN YALANI VE “FÜZE KALKANI BUNALIMI”NIN BAŞLANGICI



Bu karardan sonra Batı ile Rusya arasında füze savunması nedeniyle yaşanılan gerginlikler "füze kalkanı bunalımı"na dönüşmüştü. Batı yorulmadan kalkanın İran'a karşı kurulacağını iddia ediyordu. Rusya ise kendi sınırlarını bir çember gibi kuşatan sistemin kendisine karşı yapılan bir tahrik unsuru olduğunu bilerek sistemin Doğu Avrupa'da yaygınlaşmasını engellemek için çırpınıyordu.


Hatta iddialara göre; 2010 yılında Rusya’nın Çin ile birlikte BM Güvenlik Konseyi'nin İran’a karşı yaptırım karar tasarısına onay vermesi, ABD'nin Doğu Avrupa'da kurmak istediği savunma siteminden taviz vereceği umuduna dayandırılıyordu. Rivayete göre, Rusya ABD'nin bu tavizine karşılık BM Güvenlik Konseyi'nin İran’a karşı yaptırım karar tasarısına onay vermeyi kabul etmişti. Ve İran’a uygulanacak yaptırımlar dolayısıyla ekonomik zarara giren Rusya’nın büyük şirketlerine Batı tarafınca uygulanan zorlama tedbirlerinin de yumuşatılacağı sözü verilmişti.

Alman askerler Suriye savaşı bitinceye kadar Türkiye’de kalacak ve bizi Suriye'ye karşı koruyacaklar(!)

Alman askerler Suriye savaşı bitinceye kadar Türkiye’de kalacak ve bizi Suriye'ye karşı koruyacaklar(!)
Alman askerler Suriye savaşı bitinceye kadar Türkiye’de kalacak ve bizi Suriye'ye karşı koruyacaklar(!)

Şaşırdınız değil mi?
Suriye'nin Türkiye için gerçekten bir tehdit olduğuna kim inanıyor bilmiyoruz ama biz inanmıyoruz. Ve bu tarz haberler çıktıkça Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "O füzeler Suriye'ye karşı değil Rusya'ya karşı konuşlandırıldı." açıklamasını hatırlıyoruz.

Şimdi de Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen bir açıklama yaptı ve Türkiye’de Suriye sınırına yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta konuşlu bulunan Alman Patriot birliğinin, Suriye’deki sözde iç savaş özde batı işgali ya da kendi itirafları ile Haçlı Seferi bitinceye kadar burada kalacağını açıkladı.

Uzmanlar değerlendiriyor: AKP Suriye uçağını hukuksuz bir şekilde vurarak dikkatleri başka yöne mi çekmek istedi?

AKP Suriye uçağını hukuksuz bir şekilde vurarak dikkatleri başka yöne mi çekmek istedi?
AKP Suriye uçağını hukuksuz bir şekilde vurarak dikkatleri başka yöne mi çekmek istedi?
Yerel seçimlere bir hafta kala Suriye’ye ait bir MiG-23 uçağının düşürülmesi olayı Türkiye’de tartışmalara sebep oldu.
Kimi uzmanlar, hükümet üyelerinin olaydan kendi siyasi çıkarları doğrultusunda faydalandıkları görüşündeler. Onlara göre AK Parti liderleri seçmenlerin dikkatlerini yolsuzluk skandalından başka yöne çekerek kendi imajını düzetlmeye çalışıyorlar.
Öbür taraftankimi uzmanlar Suriye’ye ait avcı uçağının düşürülmesi olayının Suriye’nin kuzey bölgelerindeki durumla alakalı olduğunu zannediyorlar. Bu bölgelerde hükümet ordusu karşı taarruza geçti. Bu görüşü paylaşan uzmanlar uçağın Esad’a karşı savaşan güçlere destek vermek amacıyla vurulduğunu tahmin ediyorlar.
ORSAM Suriye Uzmanı Oytun Orhan olayı şöyle değerlendirdiTamamını oku: http://turkish.ruvr.ru/2014_03_25/Suriye-uchagi-dushuruldu/


Ses dosyasını indiriniz

Bunun doğrudan seçimlere yönelik bir yönlendirme olmasa da, seçimleri etkileyecek bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Yani, belki bu amaçla yapılmış olmasa bile, en azından seçmenin dikkatinin dağılması veya, eğer içeride Hükümet bir sıkıntı yaşıyorsa, bu sıkıntıyı aşmak ve dikkatleri başka yöne çekmek noktasında bir sonucu olabilir. Ama bu sonucu yaratmak için yapılmış bilinçi bir hareket olduğunu bem açıkçası düşünmüyorum. Şöyle bir durum var. Bu son çatışmalarda kontrolü ele geçiren gruplar, El-Kaide ile bağlantılı gruplardan ziyade daha çok İslami gruplardır. Ancak El-Kaide ile bağlantılı Irak ve Şam İslam Devleti ya da El-Nusra Cephesi grupları değildir. Dolayısıyla böyle bir durum, yani buranın muhalif güçlerin kontrolüne geçmesi, Türkiye açısından bir risk unsurundan ziyade bir fırsattır. Çünkü Türkiye zaten uzun süredir bu gruplara, yani El-Kaide ile bağlantılı olanlar dışındaki Suriye askeri ve siyasi muhalefetine zaten destek veriyor. Ve Suriye’de rejimin değişmesi ve iktidarı bırakması yönünde bir pozisyon almış durumdadır. Dolayısıyla rejimin mevzi kaybetmesi ve buradaki sınır kapılarındaki kontrolü kaybetmesi, Türkiye açısından bir risk değildir. Ama, eğer ki Irak ve Şam İslam Devleti veya El-Nusra Cephesi gibi El-Kaide ile bağlantılı örgütler tarafından buranın ele geçirilmesi durumunda bu, Türkiye açısından da bir risktir.

AKP, Suriye uçağını gündemi değiştirmek ve seçim yatırımı yapmak için mi düşürdü?

AKP, Suriye uçağını gündemi değiştirmek ve seçim yatırımı yapmak için mi düşürdü?
AKP, Suriye uçağını gündemi değiştirmek ve seçim yatırımı yapmak için mi düşürdü?


Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dün Suriye sınırında hava sahasını ihlal ettiği gerekçesi ile vurduğu Suriye Hava Kuvvetleri’ne ait jet, ülkede ve uluslararası kamuoyunda tartışma yarattı. Söz konusu müdahalenin nasıl gerçekleştiği ve izleyen süreçte neler olabileceğini gazeteci Fehim Taştekin RS FM mikrofonlarında değerlendirdi.



Türkiye’nin angajman kurallarını uygulayarak düşürdüğünü açıkladığı Suriye Hava Kuvvetleri’ne ait jet uçağı, Türkiye ile Suriye savaşa girecek mi sorularını gündeme getirdi.

“Ali Topuz’la Dünya Hali”ne konuk olan Radikal Gazetesi dış haberler müdür Fehim Taştekin, Türkiye ile Suriye arasındaki son gelişmeleri ve izleyen süreçte neler olabileceğini değerlendirdi.

“ESAD KOMŞULARIYLA YENİ BİR CEPHE AÇMAK İSTEMİYOR”

“Suriye, Türkiye ile savaşa girmez” | TSK Suriye uçağını neden ve nasıl vurdu?

“Suriye, Türkiye ile savaşa girmez” | TSK Suriye uçağını neden ve nasıl vurdu?
“Suriye, Türkiye ile savaşa girmez” | TSK Suriye uçağını neden ve nasıl vurdu?
Güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar, TSK’nın Suriye savaş uçağını neden ve nasıl vurduğunu “Sesli Dosya”da anlattı. Suriye Demokratik Türkmen Hareketi Kurucusu ve Yöneticisi Tarık Sülo Cevizci ise bir başka gerilim unsur olan Süleyman Şah Türbesi’ne dair açıklamalarda bulundu.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait bir F-16’nın, sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle Suriye’ye ait uçağı düşürmesi üzerine sınırda tansiyon giderek yükseliyor. Cengiz Erdil’le Sesli Dosya’ya konuk olan Güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar, uçağın vurulmasıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Türkiye, yaklaşık 100 mil’den yaklaşan uçakları tespit ediyor ve uçaklar 10 mil’e kadar yaklaştıklarında sınır ihlali yapacaklarını söyleyerek, geri çekilmeleri için talimat veriyor. Bu uçakların hızları çok yüksek olduğu için bahsettiğimiz mesafeler de birkaç dakika içinde aşılabiliyor. Hatay bölgesi üzerinde bulunan uçaklar da bölgeye sevk ediliyor. Tüm bunlar birkaç dakikalık zaman diliminde yaşanıyor.”
Söz konusu ihlaller karşısında pilotların ne yapacaklarını ana merkeze sormak gibi bir şansları olmadığını ifade eden uzman, pilotlara ‘sınır ihlali olursa, vurun’ talimatının verildiğini ve onların da bu inisiyatifi kullandığını söyledi. Yarar, düşürülen Suriye uçağı motor kısmından vurulduğu için büyük olasılıkla havadan havaya ısı güdümlü füze atıldığını da sözlerine ekledi.
Suriye Demokratik Türkmen Hareketi Kurucusu ve Yöneticisi Tarık Sülo Cevizci ise Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından düşürülen uçağın Suriye halkını biraz da olsa sevince boğduğunu, çünkü düşürülen tipteki uçakların havadan varil bombası atarak birçok kişiyi öldürdüğünü ifade etti.
“RADAR KİLİTLEMESİ DÜŞMANCA BİR HAREKET OLARAK ALGILANIR”
Düşürülen Suriye uçağı için, dün bir açıklama da Genel Kurmay Başkanlığı’ndan geldi. Açıklamada, dört buçuk dakikalık bir radar kilitlemesi olduğuna dair ifadeler yer aldı. Peki, bu ifade ne anlama geliyor? Mete Yarar, aslında bunun bir ilk olmadığını ve Genel Kurmay Başkanlığı’ndan gelen açıklamalara göre, son altı ayda 40’ın üzerinde radar kilitlemesi yaşandığını kaydetti. Yarar, sözlerine şöyle devam etti: “Aslında normalde kendi topraklarınızda uçarken başka bir radar size kilitlenmez. Radar kilitlemesi yapmak aynı zamanda düşmanca bir hareket gibi algılanır.”
Mete Yarar, Suriye ile Türkiye arasındaki gerginliğe de değinerek iki ülke arasında bir kuvvet dengesi karşılaştırmasının, TSK ile Suriye kuvvetleri arasındaki güç orantısızlığı nedeniyle yanlış olacağını belirtti. Yarar, “Ben, Suriye ordusunun da veya oradaki görevlilerin de fiili anlamda böyle bir şey planlayacaklarını ve bunun içinde olacaklarını düşünmüyorum. Bu gerçekten sonları olur. Çünkü ellerinde kalan ve son direniş noktaları olan uçak ve helikopterlerini kaybederler” dedi.
“IŞİD, TÜRKİYE İÇİN POTANSİYEL BİR TEHDİT UNSURU”
Türkiye ile Suriye arasında bir başka gerilim noktası olan Süleyman Şah Türbesi çevresindeki IŞİD tehdidinden de bahseden Mete Yarar, türbenin bulunduğu bölgenin daha önce Özgür Suriye Ordusu denetiminde olduğunu hatırlatarak “Güvenliği bir şekilde, kontrollü olarak sağlanabiliyordu ama yaklaşık 20 günden beri bölge, IŞİD’in kontrolüne geçti” dedi. IŞİD’ın daha önce silahlı kuvvetlerle sınır boylarında çatışmalara girdiğini ve yaptıkları açıklamalarda Türkiye’yi potansiyel tehditler içinde gördüklerini belirttiklerini söyleyen Yarar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Böylesi bir yaklaşım içinde olan bir gruptan da açıkçası Süleyman Şah Türbesi konusunda anlayış bekleyip, oraya saldırmayacaklarını düşünmek çok iyi niyetli bir düşünce olur. Ama silahlı kuvvetler, riskin en yükseğini kabul ederek ona göre bir hazırlık yapmış durumda. Yani, potansiyel bir tehdit olarak algılıyorlar ve o bölgeye yapılacak herhangi bir müdahaleye hem ateş destek hem de takviye edici unsurlarla hazırlık yapmış durumda. Bunu da karada topçu birlikleri, havada hava kuvvetleri ile iki türlü yapıyor. Ekstra olarak da özel kuvvet birliklerini Şanlıurfa’ya yerleştirmiş durumda.”

Audio faylı indiriniz
“SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ’NİN TARİHİ ÖNEMİ BÜYÜK”

'Jandarmayı öldürerek sevap işledim'

'Jandarmayı öldürerek sevap işledim'

Niğde'de bir astsubay ile bir polisi şehit eden el Kaide mensubu teröristin  mahkemede "Jandarmayı öldürerek sevap işledim" dediği öğrenildi.
Geçtiğimiz hafta Niğde’nin Ulukışla İlçesi'nde bir polis ile bir astsubayın şehit olması, bir vatandaşımızın da ölümü ile sonuçlanan terör saldırısını gerçekleştiren El Kaide bağlantılı IŞİD üyesi oldukları iddia edilen üç zanlı tutuklandı.

Hain saldırının faillerinden Çendrim Ramadani’nin mahkemede ifade vermeyi reddettiği ve "Ben yalnızca Allah'a hesap veririm. İfade vermem, hepiniz müşriksiniz. Jandarmayı öldürerek sevap işledim" dediği öğrenildi.

“Rusya’nın Suriye’de eli güçlendi”


“Rusya’nın Suriye’de eli güçlendi” 

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 3. Nükleer Güvenlik Zirvesi için Hollanda'ya gitti. Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenen zirvede Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül temsil ederken, zirveye ABD Başkanı Barack Obama'nın da aralarında bulunduğu 58 ülke lideri katılıyor.


G7, 16 yıl sonra ilk kez toplanıyor


Kırım'daki gelişmeler üzerine Rusya'nın G8 üyeliğini askıya almayı planlayan G7 ülkelerinin liderleri, Lahey'deki zirve kapsamında ilk kez bir araya gelecek. 16 yıl sonra ilk kez Rusya'nın katılımı olmadan buluşacak olan G7 liderlerinin toplantısına Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Pompuy da katılacak. G7 Zirvesi'nde, Ukrayna'daki durum ile G7 ve AB ülkelerinin Kırım'daki gelişmelere vereceği tepkilerin ve yaptırımların görüşülmesi bekleniyor.

ABD ve AB'nin Rusya'ya uygulayacağı yaptırımların olası etkilerini İpek Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Bacık RS FM’e anlattı.

“Soğuk Savaş sonrasında oluşturulan yapıdan vazgeçiliyor”

Şehit babası: "Suriye ile savaş ülkeyi bataklığa sürükler. Biz kinci değiliz."

Şehit babası: "Suriye ile savaş ülkeyi bataklığa sürükler. Biz kinci değiliz."
Şehit babası: "Suriye ile savaş ülkeyi bataklığa sürükler. Biz kinci değiliz."


Suriye tarafından iki yıl önce düşürülen F4 keşif uçağının şehit pilotu Hava Pilot Yüzbaşı Gökhan Ertan'ın babası Ali Ertan, "Biz kinci millet değiliz. Ölümün rövanşı olmaz. Savaş ülkeyi bataklığa sürükler" dedi. Ertan şehit oğlunun üzerinden siyaset yapılmasını istemediğini söyledi.

Hükümete yakın Sabah gazetesi, sınır ihlali yaptığı iddiasıyla düşürülen Suriye savaş uçağı ile ilgili haberi ‘iki yıl önce şehit olan iki Türk pilotunun öcünün alınması’ olarak yorumlamıştı.

‘İki şehidimiz huzura erdi' başlığıyla sürmanşetten verilen haberde “Sınırı ihlal eden Suriye MİG-23 jetini, F-16′larımız düşürdü. İki yıl önce iki pilotumuzun şehit olduğu saldırının öcü alındı” ifadelerine yer verilmişti.

"BİR ÖÇ OLSAYDI, O ZAMAN ALINIRDI"

24 Ocak 2014 Cuma

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çok ENTERESAN bir ev...

suriye insan hakları gözlemevi, osman rahim çocukları, anasının amcası ile tanışacaklar, cia, rami abdurrahman, suriye sorunu, gizlenen gerçekler, suriye'de katliam görüntüleri,


Anasının amcasını da gözlemleyecek çok yakında, bu gözlem evi...

İşte huzurlarınızda "Suriye İnsan Hakları Gözlemevi"nin kurucusu ve direktörü Rami Abdülrahman...

Gözlem evi ve insan hakları deyince hemen yelkenleri suya indirmeyin. Bu başka bir gözlem evi. Bir evin bir dairesi... Ve içinde bu Rami Abi ile bir de kankasından başka hiç kimse yok. Öyle ekipler, ekipmanlar, olay mahalli incelemeleri, kimyevi ve kriminal incelemeler, görgü şahitleri ile röportajlar, video ve fotoların montaj olup olmadığını tespit edebilecek cihazlar ve ekipmanlar falan da yok. Bi Rami abi var, bu resmini gördüğünüz, bir de onun gibi biri daha...

İnsanın gözleri yaşarıyor değil mi? Bu ne azim, bu gayret... İmkansızlıklar içinde verdikleri şu mücadeleye bir bakın... Adamlar öyle uzmanlaşmışlar ki işlerinde, internette bir resme ya da videoya bir kez bakıp, çıplak gözle baktıkları halde montaj olup olmadıklarını anlayabiliyorlar.

Ha bu arada, siz de çok az maliyetle böyle bir gözlem evini niçin kurmayasınız? Hem bir de CIA'nın bu tarz yapılanmalara çok ilgisi var. N'apsınlar. Desteklemek istiyorlar adamlar böylesine insani mücadeleleri...


Dünyanın neresinde CIA kontrolünde bir basın yayın kuruluşu varsa, gelip Rami abiyi ve gözlem evini(!) kale alıyorlar ve ne diyorsa yazıyorlar.

"Yalan söylemeyi durdurun. Bütün haberleriniz uydurma! "

suriye elektronik ordusu, hack, hacker, cnn, medya manipülasyonu, yalan haberler, Suriye, suriye sorunu, gizlenen gerçekler, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP),


"Yalan söylemeyi durdurun. Bütün haberleriniz uydurma! "


YAKIŞIR KOMŞUMUZ SURİYE'YE...

Biraz daha dayansınlar, Türkiye'deki kardeşleri de gelecek ve yardım edecek, destek verecek Siyonistlerle verdikleri mücadelelerine... Az kaldı başımızdaki hainleri savurup atacağız inşaallah.

***

ABD merkezli yayın yapan CNN televizyon kanalının sosyal medya hesapları, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yanlısı Suriye Elektronik Ordusu tarafından hacklendi.

Bu ay öne çıkanlar