7 Eylül 2013 Cumartesi

''Sarin Gazını Hollanda'dan ben getirdim ''



Türkiyeli Militan'dan Tüyler Ürperten İtiraf ''Sarin Gazını Hollanda'dan ben getirdim ''


Yakalanan Turgay Yaşar itiraf etti ''Sarin gazını biz getirdik, Lazkiye bölgesinde kullanmak için hazırlık yapıyorduk ''

Hollanda pasaportu taşıyan, Konya/Kırkpınar’lı Turgay Yaşar, Suriye Lazkiye kırsalında yakalandı!



Suriye’ye dönük dış müdahale tartışmalarının yoğunlaştığı şu günlerde, hâlihazırda 30 aydır süren iç çatışmalar devam ederken, Suriye vatandaşı olmadığı halde değişik ülkelerden savaşmak için bu ülkeye gelen cihatçı kişilerin uyguladıkları şiddet ve uluslar arası bağlantıları tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Ülkenin farklı yerlerinde sivil-asker binlerce Suriyeliyi öldüren, yaralayan, kaçıran ve bunu ‘cihat’ olarak tanımlayan Tekfirci/selefi paramiliter çetelerin ağırlıkla üstlendikleri Suriye’nin kuzey kırsalında, Suriye ordusunun gerçekleştirdiği operasyonlarla birlikte denetimleri altında tuttukları önemli mevzileri kaybetmeye başladığı son günlerde Suriye'deki haber kaynaklarımızdan gelen son bilgi gündemi sarsacak gibi.

Gelen güncel bilgiye göre ''Turgay Yaşar'ın yakalandığı'' söyleniyordu. Bu bilgi üzerine yaptığımız araştırma da ilginç bir o kadar da gündem yaratacak sonuçlara ulaştık. Lazkiye’de üstlenen Mukaveme Suriyyi komutanı Mihrac Ural’a ulaşarak bilginin doğruluğunu teyit etmesini istedik. Ural; ‘Bu şahsı bizim kuvvetlerimiz ele geçirdi, sorgusundaki itiraflarından haberdarım’ dedi.

‘Türkiye’de resmi kurumların bilgisi dahilinde VİP geçiş yapıyoruz’

Turgut Yaşar üyesi olduğu selefi çetenin Lazkiye kırsalında gerçekleştirdiği katliama katılmış, kendi ifadesine göre ‘ Nusayri azınlığa karşı savaşmak için Lazkiye’ye gelen, sarin gazının bölgeye taşınması görevini üstlenen’ faaliyetler içinde olmuş.


Lazkiye'de yakalanan Turgay Yaşar'ın üzerinden çıkan pasaport
Lazkiye'de yakalanan Turgay Yaşar'ın üzerinden çıkan pasaport


Suriye ordusu ve Mukaveme Suriyyi güçlerinin düzenledikleri operasyonda, 16 Ağustos 2013 Cuma günü, Selma ilçesine uzanan vadide kuşatılan ve teslim olan çete üyeleri arasında Turgut Yaşar’da bulunuyor. Kendisini gözaltına alan Suriye güvenlik güçleri yaptıkları üst aramasında üzerinden çıkan TC Nüfus Cüzdanı ile Hollanda Pasaportuna da el koydu.

Turgay Yaşar'ın kimliği
Turgay Yaşar'ın kimliği


1988 Konya-Kula doğumlu Turgay Yaşar’ın Hollanda’ya göçmen olarak giden ve Zoetermeer bölgesinde ikamet eden Türkiyeli bir ailenin çocuğu olduğu ortaya çıktı. Turgay Yaşar’la beraber aynı köylü Ahmet Polat isimli şahsında Hollanda’dan Suriye’ye ‘cihat’ için gittiği öğrenildi. Hollanda pasaportu taşıyan bu kişiler çatışmalara iştirak etmelerinin dışında ‘kimyasal madde’ taşıma işini de gerçekleştirdikleri belirlendi.

Turgay Yaşar’ın aylar önce Avrupa merkezli yayın yapan Özgür Politika gazetesinin ‘Ailelere Cihat Şoku’ başlığıyla yayınladığı habere konu olan ‘kayıp Kürt kökenli gençlerden’ biri olduğu anlaşıldı. Holanda’da ailelerin‘kayıp çocuklarının akıbetini araştırdığı’ gazetenin haberinde aktarılmıştı.



8 Şubat tarihli  Özgür Politika gazetesinin haber küpuru
Turgay Yaşar ve kayıp Kürt gençlerden bahsediyordu

8 Şubat 2013 tarihli Özgür Politika gazetesinde, Turgay Yaşar’la birlikte kayıp olan dört Kürt kökenli genç için yapılan haberde geçen önemli bilgileri paylaşalım.

Suriye’de savaştırmak için selefi çetelere militan yetiştiren merkezlerin deşifre edildiği haberde özet olarak şu bilgiler geçiyordu: ‘’ Hollanda'daki Arap camilerini propaganda ve örgütlenme merkezleri olarak kullanan örgütlerin organize ettikleri 'cihad yolculuğu' kumpasına Kürtler de takıldı. Hollanda'da bazı dindar Kürtlerin, camilere müdavim yaptıkları çocukları kayıp…’’

‘’Zoetermeer bölgesindeki Kıble Camisi, örgütlenmenin önemli noktalarından biri. Ancak, Rotterdam ve Den Haag gibi kentlerde de benzer çalışmalar yapılıyor. Kıble Camisi'nde Talbi isimli Faslı, her cuma dini sohbetler adı altında çağırdığı kişilere propaganda yapıyor ve onlarla yakından ilgileniyor. Bu gibi sohbetler bir nevi örgütlenme çalışmasının alt yapısı nitelinde. Talbi, propaganda yaptıkları arasında ikna edebileceğini düşündüğü kişiler üzerin de yoğunlaşıyor, tuzağa düşürdüklerini 'cihad yolculuğu' organizasyonuna devrediyor. Son kurbanlardan dördü Kürt: Konya/Kırkpınarlı Turgay Yaşar ve Ahmet Polat, Hewlêrli Rebeen Ramadan ve Süleymaniyeli Seriaz…’’

‘’ Gençler, ailelerine ilk etapta "İki haftalık izne gidiyoruz" veya "Suudi Arabistan'a okumaya gidiyoruz" diye ayrılıyor. Gittikten kısa bir süre sonra aileden birine şok mesaj geliyor: "Hakkınızı helal edin, ben Allah adına savaşa gidiyorum" veya "Beni aramayın, okulumu bitirdiğimde de Hollanda'ya dönmeyeceğim."

Gidenler için belirlenen çıkış noktaları, ağırlıklı olarak Frankfurt, Brüksel, Amsterdam ve Düsseldorf. Giriş noktası ise İstanbul. İstanbul'a ulaşanlar Adana üzeri Hatay'a oradan da ya Rojava'ya ya da Suriye'ye gönderiliyor. Örneğin Ahmet Polat ve Seriaz, Düsseldorf Havaalanı'ndan çıkış yapmış. Türkiye'deki temel bağlantı isimleri Usama ve İbrahim adlı kişiler. Bu kişilerin Suriye'ye ait telefon numaraları kullanıyor: Usama'nın telefon numarası 00 96 39 417 XX XXX. İbrahim'in ise: 00 96 395 48 XX XXX.’’

‘’Kürt aileler, olan biteni fark edemediklerini söylüyor. Çocukları aniden ortadan kaybolunca acı gerçekle yüzyüze kalan aileler Hollanda polisine şikayette bulundu.’’

Hollanda’da polise giderek şikayetçi olan Yaşar ailesinin çocukları Turgay Yaşar, 16 Ağustos 2013 tarihinde, Lazkiye köylerinde yaşanan katliama mensubu olduğu El Nusra bağlantılı,Ceyşü’l Muhacirin ve ‘I Ensar militanı olarak katıldı. Suriye ordusunun operasyonu ardından yanındaki silahlı unsurlarla bölgeden uzaklaşmaya çalışırken Nebi Şuaya Dağı eteklerinde,Selma ilçesi yakınlarındaki vadide ele geçirilerek tutuklandı.

‘ Hollanda’dan elde ettiğimiz sarin gazını ben getirdim’

Turgay Yaşar kendisini yakalayan Mukaveme Suriyyi güçlerine verdiği ilk bilgilerde: ‘’Emir Seyfullah’ın emrinde altında,Muhacirin örgütüyle birlikte savaştığını, kâfir Alevilerin Suriye’deki zülmüne karşı cihat’a geldiğini, kimyasal silahlara gerekli olan her şeyin Hollanda’dan Türkiye’ye oradan da Nusra cephesine verildiği’’ dile getirdi. Hollanda bağlantısı üzerinde duran güvenlik güçlerine verdiği ilk bilgide Yaşar: ‘’ Hollanda’dan elde ettiğimiz sarin gazını önce Türkiye’ye oradan da Suriye’ye getirdim’’dedi.



Turgay Yaşar'ın üzerinden çıkan kimyasal madde

Suriye güvenlik güçlerinin ‘neden Hollanda, Türkiye’de de üretildiği söyleniyor’ sorusuna cevap olarak: ‘’ Hollanda’dan çok daha etkili ve konsantre olmuş haliyle elde ettiğimiz için getirdik’’ dedi. Yapılan ilk sorgusunda sarin gazını Hollanda’dan Türkiye’ye hangi yoldan getirdikleri sorusuna şöyle açıklık getirdi: ‘’ İlgili kurumlar bunu biliyordu ve havaalanından VİP ten geçiyorduk, arama olmadığı gibi koruma altındaydık.’’Turgay Yaşar’ın, Halep’in Han el-Asel bölgesinde, sarin gazlı kimyasal saldırıda kullanılan malzemeleri temin eden ve bölgelere ulaştıran ekip içinde yer aldığı ifade ediliyor.
Yaşar’ın, Suriye’ye ilk giriş yaptığı dönemde, Rojava bölgesine gitmek istediğini ancak bağlı olduğu örgütün talimatı üzerine taşıma ve hazırlık işleriyle ilgili görevlendirildiğini anlattığı sorgusunda, Lazkiye’ye geliş nedeni hakkında da şunları söylediği ifade edildi: ‘’Sahilin ezici çoğunluğunun alevi olduğunu biliyoruz, burada kullanılma hazırlıkları da sürüyordu.’’
Turgay Yaşar’ın üzerinde yakalanan ‘kimyasal madde’ ABD ordusunun envanterinde!



Yaşar'ın üzerinden çıkan ve kimyasal yapımında kullanılan madde ABD Malı

Turgay Yaşar’ın üzerinde su ve oksijenle temas ettiğinde ısı saçan ‘kimyasal madde’ çıktı. Bu maddenin ABD menşeili olduğu, New York/ Riverhead’ta bulunan bir fabrikadan, ABD ordusuna bağlı askerlerin kullanımı için üretildiği öğrenildi.

‘Lazkiye’de satırla öldürdüğümüz insanlar oldu’

Turgay Yaşar sorgusunda Lazkiye’de gerçekleştirdikleri katliamı anlatırken. ’Emir Seyfullah’ın talimatıyla İssirbi, Baruda, Kırrata, Hırbıt baz, Blata köylerine baskın yaptıklarını’’söyledi.
Alevi köylerindeki katliam hakkında sorgusunun bu kısmında şunları söyledi: ‘’Sabah kimse uyanmadan yaptığımız baskınlarda evlerin kapılarını tekmeleyerek kırıyorduk, kapısı açtığımız evlere girdiğimizde kim olduklarını bilmeden içeride kim varsa kurşunlayarak öldürdük. Önümüze çıkan, kurşun harcamamak için satırla öldürdüğümüz insanlarda oldu.’’
Geçtiğimiz Ağustos ayının ilk haftası Suriye Lazkiye’nin doğu kırsalına sızarak, Alevi köylerine saldıran, yüzlerce masum köylüyü katleden ve sayıları 500'ü bulan insanı da kaçıran cihatçı güçler saldırdıkları Bahuda köyünde dini bir vecibe nedeniyle orada bulunan Şey Bedir Gazal’ıda  işkence yaparak kaçırmış daha sonrada infaz etmişti.
Köylerde yaşanan katliamı ve Arap Alevi Şeyhin infazını yabancı uyruklu militanlardan oluşan, liderliğini Kafkasya kökenli Emir Seyfullah’ın yaptığı Ceyşü’l Muhacirin ve ‘I Ensar isimli selefi çete üstlenmişti.

‘MUHACİRİN VE I ENSAR’, Suriye'deki en önemli cihatçı selefi örgütlerin başında geliyor. El Nusra bağlantılı "Muhacir ve Ensar Ordusu" saflarında Kafkasya’dan gelenlerle beraber farklı ülkelerden gelen 1000'den fazla militan yer aldığı söyleniyor. Ebu Ömer ve Emir Seyfullah isimlerini kullanan iki selefi elebaşının kontrolünde hareket ediyorlar.

Suriyeli kaynaklara göre yakalanan selefi militan Turgay Yaşar’ın Hollanda ve Türkiye bağlantıları mutlaka aydınlatılmalı vurgusu öne çıkıyor. Geçtiğimiz aylar içinde Avrupa medyasına yansıyan; Hollanda güvenlik güçlerinin Maastricht kenti yakınlarında sarin gazı ile yakalanan biri Türk kökenli dört kişi hakkındaki operasyonuna dikkat çeken kaynaklar; Hollanda’da faaliyet yürüten cihatçı güçlerin bu noktadaki bağlantılarına işaret ediyorlar.

Yine Havalimanlarından VİP geçiş konusunun irdelenmesi gerektiği aktarıldı.

05 09 2013  Perşembe
Ferhat AKTAŞ/ Genç Bakış

-NOTLAR-

GENEL BİLGİLER( Sarin gazı nedir?)
Öncelikle haberimizde geçen  ABD yapımı fabrikasyon ham maddeler ile oluşturulan ''ev yapımı'' kimyasal silahtır. Bileşenlerin oluşturulması için gerekli ham maddenin ABD tarafında sağlandığı açıktır, çünkü bu bileşenler ''çok tehlikeli'' olarak sınıflandırılmışlardır ve her kesin heryerde bulabileceği maddeler değildir.
Sarin gazına gelince; 
İğne ucu kadar olan miktarı bile insani öldürmeye yetmektedir. Ölümcül dozu 0.5 mg`dır.
İlk olarak II. Dünya Savaşı’nda kullanılmaya başlanmıştır. Sinir sistemini felç ederek çok hızlı bir şekilde insani öldürmektedir. 
Oda sıcaklığında renksiz bir sıvıdır. Sarin sinir gazi olarak geçer, çünkü sinir sistemini etkileyen kimyasal silahlar arasındadır.

EMİR SEYFULLAH KİMDİR :
Rusça yayın yapan fisyria.com 3 Temmuz 2013’te Çeçen kökenli ve ISIS bağlantılı Ceyşu’l Muhacirin ve’l Ensar’ın o zamanki sözcüsü olan Emir Seyfullah’ın bir konuşmasını yayınladı. Videoda Emir Seyfullah ağır bir aksanla Türkçe konuşuyor ve Türklere Şam topraklarında Şeriatı kurmak için yardıma gelmeleri çağrısında bulunuyordu. Jamestown’un Mairbek Vatchgaev Seyfullah’ın Gürcistan’ın Pankisi Geçidi bölgesinden olduğunu söylüyor ancak Suriye’de savaşa katılmadan önce bir müddet İstanbul’da yaşamış olması muhtemeldir.
Aşağıdaki videoda kimyasallarla yakalanan Turgay Yaşar'ın talimatı aldığını söylediği Çeçen Ebu Seyfullah görülüyor. Videoda Ebu Seyfullah Türkçe olarak Türkiye'li taraftarlarından ''cihad'' için yardım talebinde bulunuyor. Aynı gruba mensup katiller Rakka'da Francezyan rahiplerini ve Lazkiye'de bölgenin sevilen din adamlarından Şeyh Bedir Gazzal'ı katlettiler. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar