25 Mart 2014 Salı

Uzmanlar değerlendiriyor: AKP Suriye uçağını hukuksuz bir şekilde vurarak dikkatleri başka yöne mi çekmek istedi?

AKP Suriye uçağını hukuksuz bir şekilde vurarak dikkatleri başka yöne mi çekmek istedi?
AKP Suriye uçağını hukuksuz bir şekilde vurarak dikkatleri başka yöne mi çekmek istedi?
Yerel seçimlere bir hafta kala Suriye’ye ait bir MiG-23 uçağının düşürülmesi olayı Türkiye’de tartışmalara sebep oldu.
Kimi uzmanlar, hükümet üyelerinin olaydan kendi siyasi çıkarları doğrultusunda faydalandıkları görüşündeler. Onlara göre AK Parti liderleri seçmenlerin dikkatlerini yolsuzluk skandalından başka yöne çekerek kendi imajını düzetlmeye çalışıyorlar.
Öbür taraftankimi uzmanlar Suriye’ye ait avcı uçağının düşürülmesi olayının Suriye’nin kuzey bölgelerindeki durumla alakalı olduğunu zannediyorlar. Bu bölgelerde hükümet ordusu karşı taarruza geçti. Bu görüşü paylaşan uzmanlar uçağın Esad’a karşı savaşan güçlere destek vermek amacıyla vurulduğunu tahmin ediyorlar.
ORSAM Suriye Uzmanı Oytun Orhan olayı şöyle değerlendirdiTamamını oku: http://turkish.ruvr.ru/2014_03_25/Suriye-uchagi-dushuruldu/


Ses dosyasını indiriniz

Bunun doğrudan seçimlere yönelik bir yönlendirme olmasa da, seçimleri etkileyecek bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Yani, belki bu amaçla yapılmış olmasa bile, en azından seçmenin dikkatinin dağılması veya, eğer içeride Hükümet bir sıkıntı yaşıyorsa, bu sıkıntıyı aşmak ve dikkatleri başka yöne çekmek noktasında bir sonucu olabilir. Ama bu sonucu yaratmak için yapılmış bilinçi bir hareket olduğunu bem açıkçası düşünmüyorum. Şöyle bir durum var. Bu son çatışmalarda kontrolü ele geçiren gruplar, El-Kaide ile bağlantılı gruplardan ziyade daha çok İslami gruplardır. Ancak El-Kaide ile bağlantılı Irak ve Şam İslam Devleti ya da El-Nusra Cephesi grupları değildir. Dolayısıyla böyle bir durum, yani buranın muhalif güçlerin kontrolüne geçmesi, Türkiye açısından bir risk unsurundan ziyade bir fırsattır. Çünkü Türkiye zaten uzun süredir bu gruplara, yani El-Kaide ile bağlantılı olanlar dışındaki Suriye askeri ve siyasi muhalefetine zaten destek veriyor. Ve Suriye’de rejimin değişmesi ve iktidarı bırakması yönünde bir pozisyon almış durumdadır. Dolayısıyla rejimin mevzi kaybetmesi ve buradaki sınır kapılarındaki kontrolü kaybetmesi, Türkiye açısından bir risk değildir. Ama, eğer ki Irak ve Şam İslam Devleti veya El-Nusra Cephesi gibi El-Kaide ile bağlantılı örgütler tarafından buranın ele geçirilmesi durumunda bu, Türkiye açısından da bir risktir.
Bizim diğer muhatabımız TÜRKSAM Başkan Yardımcısı Emekli Deniz Kurmay Albay Prof. Dr. Celalettin Yavuz’un ise uçağın düşürülme olayı ile ilgili yorumu şöyle


Ses dosyasını indiriniz


2012’de Suriye tarafından Türk uçağı düşürüldükten sonra Ankara, alınan angajman kuralları gereği, Türk sınırlarına yaklaşan Suriye uçakları veya helikopterlerinin 5 km’den daha fazla yaklaşması halinde, yani 5 km’lik bir tampon sınırları içerisine girmesi halinde, bu hava araçlarını vuracağını açıkladı. Çünkü uçaklar ancak onun içerisinde dönüş yapıp gidebilirler. Ondan sonra dönmesi mümkün değildir. Mutlaka hava sahası ihlali yapar. Son düşürülen uçağa da baktığımızda, Suriye, iddiasına göre, Kesep bölgesinde muhaliflerle, kendilerine göre teröristlerle yapılan çatışma sırasında bombardıman uçaklarını kullanmak istiyor. Ancak burası Türk sınırına çok yakın bir yerdir. Yakın olduğu için Türk Hava Kuvvetleri güçleri, Suriye uçakları tarafından angajman kuralları gereği belirlenmiş olan sınırlardan geçmesi nedeniyle ve 4 kez ikaz ettikten sonra hala o bölgede bulunması nedeniyle bir tanesini vurmuşlar.
Birincisi, Suriye ile Türkiye savaş halinde değildir. İkincisi, bu bir normal çatışma, yani uçakların birbirleriyle yapmış olduğu bir çatışma değildir. Bu yüzden uçağın düşürülmesi hiçbir şekilde zafer sayılamaz. Zaferler o kadar ucuz değildir. Ama bunu Başbakan Erdoğan, sinekten yağ çıkartmak için, Faruk Loğoğlu’nun da söylemiş olduğu gibi bir zafer olarak sunuyor. Bunları, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkileri, zaten bozuk olan ilişkileri, düzelmemesi için adeta üstünde baskı kurarak yapılan faaliyetler olarak görüyorum. Yanlıştır. Popülist bir politika izlemek yerine Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını koruma konusunda kararlıdır ve bu maksatla da Türk Hava Kuvvetleri veyahut Silahlı Kuvvetler gereğini yapmıştır, dersiniz, olur biter. Karşınızda bir düşman yok. Zaten Suriye düşman olacak durumda da değildir. Türkiye, NATO üyesi bir ülkedir. Suriye, Türkiye’yi kışkırtmak için bir harekette bulunmaz.
Başbakan seçim arifesinde özellikle kendisinin ve çocuklarının ve dört Bakanın da karışmış olduğu iddia edilen yolsuzluk olayları nedeniyle son derece itibar ve prestij kaybetmiş durumda. Bu bir gerçektir. AKP’nin bir taraftan, bunları örtbas çalışması varken, öbür taraftan da ufak tefek bu tür uçak düşürmesi olaylarından da yarar sağlayacağını zannetmektedir. Bana göre dış politika açısından yanlış yapmaktadır. (Rusya'nın Sesi)
Tamamını oku: http://turkish.ruvr.ru/2014_03_25/Suriye-uchagi-dushuruldu/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar