30 Nisan 2013 Salı

Bizler 'Arap Baharı' ve Suriye ile uğraşırken ABD tüm Arap ve İslam ülkelerine nükleer başlık taşıyabilecek uçakları İsrail'e veriyor | Akademi Dergisi

arap baharı, cia, MİT milli istihbarat teşkilatı, mossad, siyonizm, suriye sorunu, akademi dergisi, Mehmet Fahri Sertkaya, hüsnü mahalli, barack obama, beşar esed,

Başka hikayeler...

100 kadar ülke bir araya gelmiş ve Esad'dan kurtulmaya karar vermiş. Durum böyle olunca 100 ülkenin tüm olanakları bu yönde kullanılıyor. Medya da bu olanakların başında geliyor. Çünkü daha fazla bağıran ya da yalan söyleyen kazanıyor ya da kazandığını sanıyor.

Tıpkı Irak'ta olduğu gibi.

ABD ve İngiltere yanlarına 40 kadar ülkeyi alarak tüm dünyaya yalan söylediler ve Irak'ı işgal ettiler. Sonra da bu ülkede farklı rakamlara rağmen bir milyondan fazla insan öldü, ölüyor.

Ama kimin umurunda?

Tıpkı Myanmar'da her gün ölenler hiç kimsenin umurunda olmadığı ve olmayacağı gibi. Çünkü Myanmar şu anda coğrafyamızda oynanan Büyük Oyun'un yani BOP'un içinde değil.

Çünkü şu anda ABD ve yandaşları için önemli olan Suriye ve onlara göre Suriye dışında hiç kimsenin başka şeyleri görmesi ya da konuşması yasak.

***
Örneğin ABD'nin son günlerde İsrail'e olan geleneksel ilgisinin dışına çıkması.

Çünkü ABD dünyanın en gelişmiş savaş uçağı F-35'ten 19 tanesini acilen İsrail'e vermeye karar verdi. 10 yılda 70 uçak vereceğini daha önce açıklayan ABD, ki bunların maliyeti 2,2 trilyon dolar, şimdi vereceği uçaklar için de özel teknolojiler üretilmesi talimatını vermiş. Bunun için de ayrıca 450 milyon dolar ayırmış.

Yani bizler 'Arap Baharı' ve Suriye ile uğraşırken ABD tüm Arap ve İslam ülkelerine nükleer başlık taşıyabilecek uçakları İsrail'e veriyor. Peki neden?

Hani bu coğrafyada barış ve dostluk olacaktı? Olacak ama önce Suriye ve Suriye üzerinden tüm coğrafya darmadağın edildikten sonra.Bunun için de ABD hazırlıkları sürdürüyor.

Örneğin yine geçen hafta Pentagon yeni bir silah üzerinde denemelerini başarıyla yaptığını açıkladı. Ama kimin umurunda?

Haberlere bakılırsa bu silah, 13,5 ton ağırlığında yeni türden akıllı bombalar. Uçaklardan atılacak bu bombalar yerin altında 60 metrelik beton sığnakları delerek hedefine varıyor ve yerle bir ediyor. Yani bu bombalar İran'ın yeraltındaki nükleer tesislerini yok etmek için geliştirildi. Yani her şey İsrail için.

Bunca bomba ve uçaklar yetmiyormuş gibi Obama amca yine geçen hafta İsrail'e 80 milyon dolar daha bağışta bulunarak (yıllık yardım 3,2 milyar dolar) Füze Kalkanı Projesi kapsamında yeni teknolojiler satma kararı aldı. Malatya'daki radarlarla ilgisi olup olmadığını henüz bilmediğimiz bu teknolojiler, önümüzdeki yılların en önemli silahı olacaktır.

Tıpkı ABD'nin 'Büyük Müttefik' Türkiye'ye vermeyi kabul etmediği füze taşıyan Predatorlar gibi. ABD ve yakında İsrail bu Predatorlarla istedikleri yerde istedikleri hedefi ya da adamları vurabilecekler.

Şimdilerde bir tek füze taşıyabilen Predatorları Amerikalılar 2 daha sonra da 4 füze taşıyacak şekilde geliştiriyorlar. Tabii ABD, İsrail için yaptıklarını ya da İsrail'e verdiklerini asla ve asla başka hiçbir ülkeye yapmayacak ve vermeyecektir.

Çünkü ABD'ye göre İsrail'in dostu yani işbirlikçisi olmayan hiçbir ülke, Türkiye dahil, ABD'nin stratejik müttefiği olmayacaktır.

***
Bir düşünün ABD'ye 30 yıl hizmet eden Mübarek bile Obama'nın bir göz kırpmasıyla kafese konuldu. Çünkü ABD'ye göre hizmet sınırsız da olsa yetmez. ABD köle ister. Tıpkı Suudi Arabistan kralları, Katar Emiri ve Körfez'deki şeyhler gibi.

Bu kral, emir ve şeyhler 250 yıldır önce İngilizlere şimdi de ABD'ye kölelik ediyorlar.

Örneğin Suudi Arabistan son 50 yılda ABD ve Batı'dan bir trilyon dolarlık silah aldı ama bunları hiçbir zaman kullanmadı. Babasına darbe yaparak iktidarı ele geçiren Katar Şeyhi ise herkesi ABD planları için parayla satın alabileceğini düşünüyor.

Geçen hafta bu şeyh hazretleri Suriye konusunda ABD ile hareket eden Almanya'dan iki milyar dolarlık tank alacağını açıkladı. Bu tanıkları ne yapacağı ise merak konusu.

Çünkü 11 bin kilometrekarelik Katar'ın neredeyse yarısı Amerikan üsleriyle kaplı ve bu ülkenin nüfusu 200 bin civarında. Ama olsun şeyh hazretleri cüssesine ve CIA-Mossad Operasyon Merkezi gibi çalışan El-Cezire televizyonuna güveniyor.

Çünkü bu savaş başından beri yalanla yürütülüyor. Gerisi nasıl olsa gelir ve gelecek.

Umarım o zaman Türkiye ve tüm coğrafyamız için geç kalınmış olmaz.

Belki de bu nedenle El-Cezire Türk iki yıldır bir türlü yayına başlamıyor!!!

Şimdiden söylüyorum:

Suriye'de iç savaş çıksın ve Kuzey Suriye'de Kürt özerk ya da federal bölgesi kurulsun bu kanal hemen yayına başlar.

HÜSNÜ MAHALLİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar