 |
Suriye'deki muhalif bir Türkmen'in anlatımıyla El Nusra ve Özgür Suriye Ordusu gerçeği |
“Özgür Suriye çalmaya çırpmaya başladı. Tecavüz ettiler kadınlara. Benim evimi bile soydular. Bu adamlar abdestli, namazlı. Ölmeye gelmişler Suriye’ye.”
“Suriye’nin fabrikalarındaki bütün makinaları Türkiye’ye geçirdiler. Bunları kim getirdi, kim aldı, kim sattı. Bunu sorun.”
“Bu makineleri Özgür Suriye Ordusu eliyle geçirdiler.”
****
“El Nusra diye bir şey yoktu. Bunlar tek tek gelmeye başladılar. Gelirlerdi, ‘Cephe yolu neresi?” diye sorarlardı.
Adamlar bizim dilimizi bile konuşmuyorlardı. Kuran Arapçası konuşuyorlardı. Cephe yolu dediği, ‘zındıkların yolu neresi?’ demek.”
Bu sözlerin sahibi 8 ay boyunca Suriye’de El Nusra Cephesi ile birlikte savaşmış Suriyeli bir Türkmen.
7 yaşından beri Halep’te yaşıyor. Adının yazılmasını, fotoğrafının çekilmesini istemiyor.
Halep’in Eşrefiye bölgesinde önce kendi küçük birliklerini kurarak bölgeyi korumaya başlamışlar.
Başta ellerine silah almamışlar.
Fakat sonra çatışmak için ailesi üyeleriyle Halep içindeki El-Sikkeri ve Selahaddin bölgelerine gitmiş.
“İlk başta kimsenin derdi Esad’ı indirmek değildi” diyor.
'Kimse onlar gibi olamaz'
Hikayesini anlatmaya başlamadan önce Suriye’de iki yıl önce iç savaşın başladığı Dera’dan bahsediyor.
“Dera’da çocuklar duvarlara yazmışlar, ‘Hürriyet istiyoruz’ diye. Bunları aldılar, tırnaklarını çektiler, gözlerini oydular. O zaman bu çocukları bıraksalardı, biterdi bu mesele.”
Halep’in farklı bölgelerinde Suriye lideri Beşar Esad’ın askerleriyle çatışırken, bundan bir yılı aşkın süre önce, örgüt henüz kurulduğunu açıklamadan evvel El Nusra ile tanışmış.
“Onlarla birlikte savaştım. Ama onlardan biri olmadım. Keşke olsaydım. Onlar gibi kimse olamaz,” diyor.
Neden onlarla yan yana olduğunu ve onları desteklediğini açıklıyor: “Özgür Suriye çalmaya çırpmaya başladı. Tecavüz ettiler kadınlara. Benim evimi bile soydular. Bu adamlar abdestli, namazlı. Ölmeye gelmişler Suriye’ye.”
Nereden geldiklerini soruyorum. “Cezayirliler, Tunuslular, Afganlar vardı. Ellerinde dolar dolu çantalarla Türkiye sınırından girdiler. Kurulmazdan evvel 8 ay bunlarla çalıştım. Bunların ne yönleri belliydi, ne de başları vardı.”
Dolar dolu çantaları soruyorum ama yanıtlamayı reddediyor. “Oraları ben bilmem” diyor.
Farklı ülkelerden gelen bu kişilerin en başta bir örgüt olmadıklarını daha sonra bu kişileri “birilerinin birleştirdiğini” söylüyor.
Kimin “birleştirdiğini” soruyorum. “Suudi Arabistan olabilir, Amerika olabilir” diyor.
'Siz silah meselesini çok abartıyorsunuz'
El Nusra’nın Türkiye’den destek aldığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını söylüyor. Kim silah veriyor diye sorduğumda yine, “Suudi Arabistan” diyor.
El Nusra Cephesi bu yılın başında kuruluşunu açıklamış ve ardından yaptığı açıklamada El Kaide’ye bağlılığını duyurmuştu.
Konuştuğum kişi “En başta El Kaide yoktu” diyor.
Yaptıkları bu açıklamayı ise şöyle yorumluyor: “Belki bunları bir araya getiren, bunlara para veren bu yolu seçti. Zaten iş başkanlıkta.”
Hemen ardından bütün sohbetimiz boyunca yaptığı gibi Özgür Suriye Ordusu’nu ve Türkmen muhalif örgütleri eleştiriyor.
“Ali Beşir diye biri burada artık istihbaratla, Erdoğan ile mi görüşmüş bilmiyorum. Türkmenler için yardım alıyor. Silah alıyor. Şimdi Antep’te oturuyor. Adam zengin. Onun askerleri boş sokaklarda dolaşıyor. Çatışmıyorlar ki. Boş sokaklarda kurşun sıkıyorlar.”
Kast ettiği Halep Türkmenleri Askeri Devrim Meclisi Başkanı Ali Beşir.